KENDİYLE DERDİ OLAN KİMSEYE DERMÂN OLAMAZ

Kendini sevmekle başlıyor tüm hikaye.. ‘Kendini sevmek’! Dünya’da en adaletli dağıtılan şey ‘karakter’ oysa ki :)
..
Kimse kendinden şikayetçi değil. Şikayet; hep bir olaydan, bir kişiden, içinde bulunulan durumdan kaynaklanıyor¿
..
Herkes karakterinin ölümüne savunucusu! Herkes kendini sevdiğini sanıyor. İnsanın sevmediği biriyle her àn’ını geçiriyor olmasını kabul etmesi, kocaman bir mahàret çünkü!
..
Tıpkı, kalabalıklardan mahrum kalmamak için katlanılan sohbetleri, afişe olmamak için baş sallanan politik ya da dini görüşleri, kölelikle sağlanan konfor(!) alanlarını masumlaştırma çabaları gibi.. Üzerini çizmek istiyor insan!
..
İnsanın ‘benlik yol’unda kendini kandırması çok kolay çünkü! Ya, bu yol’un tam bir aldatmaca ve ‘hayat yolu’nda insanın kendi kendini ‘yok’ eden bir gücünün olmasına ne demeli!
..
Vàr olabilmek için, kendimiz olabilmek için ‘Gerçek’ olarak, ‘kendimizi sevebilmek’ için.. Öncelikle kendiyle karşılaşmalı insan! Tanışmalı! Kendiyle vakit geçirmeli..
..
Tüm bağımlılıklardan uzak.. Kendiyle baş başa kalmalı. Kendi sesini duyabilecek sessizliği yaratmalı! İç sesi O’na kendini anlatmalı! Eğer susturmak istediği sesler duymuşsa.. Değişime nereden başlayacağını yine O’na iç sesi söylemeli!
..
Çünkü..
Kendiyle derdi olan
Kimseye dermàn olamıyor!

Itır Eser